Astım
- dahiliye.info
- 22 Nis 2024
- 11 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 31 Mar
Astım, kronik hava yolu inflamasyonu ile karakterize olan ve değişken solunum semptomları ve ekspiratuar hava akımı kısıtlılığı ile kendini gösteren bir solunum hastalığıdır. Alerjik astım genellikle çocukluk çağında gelişir ve polen, toz akarları ve bazı gıdalar gibi alerjenler tarafından tetiklenir. Alerjik olmayan astım tipik olarak 40 yaşın üzerindeki hastalarda gelişir; tetikleyiciler arasında soğuk hava, ilaçlar (örn. aspirin), egzersiz ve viral enfeksiyonlar yer alır.
Astımın tipik klinik özellikleri arasında nefes darlığı, ekspirasyon sonu hışıltı ve geceleri ve/veya tetikleyicilere maruz kalındığında kötüleşen inatçı kuru öksürük yer alır. Semptomlar antiastmatik ilaçlara yanıt olarak düzelir veya tetikleyicinin ortadan kaldırılmasıyla kendiliğinden düzelir. Şiddeti değişen astım semptomlarıyla başvuran ve solunum fonksiyon testinde (SFT) değişken ekspiratuar hava akımı sınırlaması (örn. ↓ FEV1 ve ↓ FEV1/FVC oranı) gösteren bireylerde tanı doğrulanır. Akut alevlenme riskini artıran astım tetikleyicilerini ve eşlik eden hastalıkları belirlemek için ek testler kullanılabilir.
Tedavi rejimleri astımın şiddetine göre farklılık gösterir ancak temel olarak inhale kortikosteroid (IKS) ile uzun etkili bir beta agonisti (LABA), örneğin budesonid/formoterol kombinasyonundan oluşur. Sistemik glukokortikoidler genellikle akut astım alevlenmelerinin tedavisi için kullanılır ancak şiddetli inatçı astımı olan hastalarda da kullanılabilir. Astımı tetikleyenlerden kaçınmak ve eşlik eden hastalıkların (örneğin rinosinüzit) tedavisi, semptomatik kontrolün sağlanması ve alevlenme riskinin en aza indirilmesi açısından önemlidir. Tedaviye yanıtın izlenmesi ve tedavi rejimlerinin aşamalı olarak ayarlanması için sık takip önemlidir.
Daha fazlasını okumak ister misiniz?
Bu özel yazıyı okumaya devam etmek için dahiliye.info sitesine abone olun.