Hipertansif krizler
- dahiliye.info
- 7 May 2024
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 2 gün önce
Hipertansif krizler, kan basıncında akut yükselmeler (genellikle ≥ 180/120 mm Hg olarak tanımlanır) ile karakterize olup, hedef organ hasarına neden olabilen veya bu riski artırabilen klinik durumları ifade eder. Beyin (ör. ensefalopati, inme), gözler (ör. retinopati), kardiyovasküler sistem (ör. akut koroner sendrom, pulmoner ödem, aort diseksiyonu) ve/veya böbrekler (ör. akut böbrek hasarı) gibi organların etkilenmesi söz konusu olabilir. Bu durumlar primer hipertansiyona bağlı gelişebileceği gibi, feokromositoma, preeklampsi veya ilaç toksisitesi gibi altta yatan durumlar tarafından tetiklenebilir. Tedavi, hasta öyküsü, fizik muayene ve hedefe yönelik tetkiklerle hızla hedef organ hasarının tespit edilmesini ve kan basıncının intravenöz antihipertansiflerle hızlı bir şekilde düşürülmesinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesini içerir. Uygun intravenöz antihipertansif ajan seçimi, altta yatan hastalık, etkilenen organ sistemleri ve hasta özelliklerine göre belirlenir. Hedef organ hasarının bulunmadığı durumlarda, hipertansif krizler hızlı bir takip planı ve oral antihipertansif tedavi ile yönetilmelidir, çünkü tedavi edilmezse prognoz kötü seyreder.
Daha fazlasını okumak ister misiniz?
Bu özel yazıyı okumaya devam etmek için dahiliye.info sitesine abone olun.